1917’de bugün, 7 Kasım sabahı, ezilenlerin bütün tarihte bir eşik olan büyük cüreti gerçekleşti. Lenin önderliğindeki Bolşevik Parti Rusya’nın başkentinde iktidara el koydu ve bunu bütün dünyaya ilan etti. (Rusya’nın o zaman kullandığı takvime göre 25 Ekim’de olmuştu bu olay.)
Büyük Ekim Devrimimiz kutlu olsun! Büyük Önderimiz Lenin’e, onun izlediği Marx’a ve onların izleyicilerine selam ve saygılar olsun!
Ezilenler binlerce yıl boyu çok kez ayaklanmış ve hatta sanılanın aksine iktidar da olmuştu. Fakat Ekim Devrimiyle birlikte ilk kez ezilenlerin bütünsel bir girişimine tanık oluyordu tarih: Bir köprübaşı tuttuktan sonra bütün dünya devrim çemberine sokulacak ve komünizm hedefine ilerlenecekti.
Ekim Devrimiyle Bolşevikler, Rusya’da devlet iktidarının ağır kriz içinde olduğu bir uğrakta neredeyse bir darbe ile iktidara el koydu. Fakat bu, olayın ancak dargörüşlü anlatımıdır. Ekim Devrimi tarihin en büyük cüretidir.
Bu cüretin ardında ve önünde büyük ve eşsiz bir teori ile bu teoriyi güne uygulama kudreti gösterebilmiş komünistler vardı. Bir toplumun ve ülkenin sorumluluğunu almak değildi yalnızca, tarihin karşısına başka devrimciler olarak çıkmaktı Ekim Devrimi.
Bu büyük kudretin altında ezilen mızmız muhalif sosyalizm Ekim Devrimine baştan itibaren kuşkuyla baktı. Yıkılacağı anı bitmez bir umutla bekledi. Ve sonunda bu büyük tarihsel inisiyatif bizzat kendi ülkesinde çökünce sevinç çığlığını kopardı: Olmayacak şey olmamıştı işte!
Tarihin sonuna kadar zorlanmasıyla ancak bu kadar yapılabiliyordu işte! Sosyalizm mızmız veya bebeksi muhalif yatağına çekilmeliydi. Nemize gerekti bir toplumun ve ülkenin sorumluluğunu almak ve hele komünizmi hedeflemek.
Ekim Devrimi; yenebiliriz ve tarihin bütünsel sorumluluğunu alabiliriz diyenlerin gerçekleştirdiği bir olaydı. Ancak bekleneceği üzere Ekim Devriminin yükselttiği dalgaya binen Marksistlerin büyük bir çoğunluğu da düşen dalgayla birlikte Marksizm öncesindeki sığ sulara geri çekildi.
Ezilenlerin Marksizm tarafından ortaya konulan büyük kudretinin tarihsel bir kaza olduğunu ilan ettiler. Bilumum komünalist, iktidar olmayı ezenlerin binlerce yıllık deneyimine bırakarak minik ve sevimli oyun alanlarına çekildi.
Bugün, yıkmayı hedeflediğimiz ezen devletlerinin izin verdiği oyun alanlarında pembe düşleriyle komüncülük oyunları oynuyor bu toprakların ve dünyanın solcularının önemli bir kısmı.
Ekim Devriminin, gerçekleştiği ülkede yenildiği açık ve ağır bir gerçektir. Fakat Ekim Devrimiyle tarih ileri bir aşamaya geçmiştir: Geçen yüzyılın büyük deneyimini tarihten silmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Ekim Devrimi bütün varlığıyla yok olsaydı, işimiz çok zor olurdu, pratiğin gücünü ve büyük kanıtlayıcılığını yanımızda bulamamanın pek ağır sıkıntısını yaşardık. Fakat hiçbir tarihsel gerçek, Marksizmin Ekim Devrimine yol açan teorik ve politik tezlerini geçersizleştirmeye yetemezdi.
Üstelik Ekim Devriminin bütün varlığıyla ortadan kalktığı büyük bir yanılgıdır. Çünkü Doğu’da kızıl bir uygarlık yükseliyor bugün. Çin Komünist Partisinin önderliğinde büyük bir sosyalist deneyim, Lenin’in açtığı yolda yeni evreler oluşturarak ilerliyor.
Buna karşın biz pembe düşler içinde değiliz ve nasıl Lenin, hiçbir zaman düz bir yolda ilerlemediyse, bugün Çin komünistlerinin kat ettiği yol da hiçbir zaman dümdüz değildir ve olmayacaktır.
Mao’nun ifadesiyle, Ekim Devriminin muzaffer top atışlarının sesiyle Marksizmin ortaya çıktığı Çin’de bugün, Lenin’in ülkesinde bırakılan sosyalizm bayrağını devralarak komünizme doğru atılımlar yapan komünistler var.
Ey komünalistler, iktidardan uzak olmanın çocuksu sorumsuz ferahlığını yaşayan aşağıdan sosyalistler; kulaklarınızı sağır olacak kadar tıkasanız, gözlerinizi körleştirecek denli kapatsanız ve beyninizi bin bir türlü aparma teori ve ideolojiyle uyuştursanız da duymaktan ve görmekten kaçınamayacaksınız Ekim Devriminin zafer marşlarını…
Ekim Devrimi büyük bir tarihsel başlangıçtır. Lenin büyük kudretli önderimizdir. Doğu’da Çin kızıldır. Selam olsun Ekim Devriminin kudretli Marksistlerine…
